T.C. ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Transkript

1 Sayı Konu : / /1884/3417 : Yazılı soru önergesi TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA İlgi: a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 13/12/2013 tarihli ve / sayılı yazı, b) Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ifadeli, 17/12/2013 tarihli ve sayılı yazı, c) 16/01/2014 tarihli ve 5539/10666 sayılı yazı. İlgi (a) yazınız ekinde Başbakanlığa gönderilen ve ilgi (b) yazı ile Bakanlığımızca cevaplandırılması tensip olunan, İstanbul Milletvekili Dr.Sezgin Tanrıkulu tarafından Sayın Basbakan'a yöneltilip yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/35141 Esas Nolu soru önergesine ilişkin cevaba esas teşkil edecek bilgilerin derlenebilmesi için ilgi (c) yazımızla ek süre istenilmiş olup, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99. maddesi uyarınca hazırlanan kısmî cevap ilişikte sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederim. E Bekir BOZDAĞ Bakan EK: Soru önergesi cevabı (1 adet) DAĞITIM: Gereği: TBMM Başkanlığına Bilgi: Başbakanlığa

2 Sayı : / /1883/3416 Konu : Yazılı soru önergesi Sayın Dr. Sezgin TANRIKULU İstanbul Milletvekili TBMM Sayın Başbakan'a yöneltilip Bakanlığımız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/35141 Esas Nolu soru önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur. 1- A) 05/04/2012 tarihli ve 6291 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"la, 5402 sayılı "Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu"na eklenen 15/A maddesinde; şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesinin, gözetimi ve denetiminin elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebileceğinin düzenlendiği, Elektronik izlemenin, hüküm öncesinde tutuklama yerine verilen bazı adlî kontrol tedbirlerinin yerine getirilmesinde, hüküm sonrasında hapis cezası yerine verilen bazı seçenek cezaların infazında, salıverme sonrasında ise ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin toplum içinde denetim ve takibinde kullanıldığı, Ayrıca, haklarında belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirlenen konut, yer veya bölgeden çıkmama ya da belirlenen kişilere yaklaşmamaya dair verilen denetimli serbestlik kararlarının, elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilmekte olduğu, B) 1- "Çocukların cinsel istismarı" suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 77. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen insanlığa karşı işlenmiş suçlar arasında sayıldığı ve söz konusu suç için 103. ve 104. maddelerinde ağır yaptırımlar öngörüldüğü, 2- "Müstehcenlik" kenar başlıklı 226. maddesinde, bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinletenlerle, bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyletenlerin ve müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişilerin; "Fuhuş" kenar başlıklı 227. maddesinde, çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişilerin, hapis ve adlî para cezasıyla cezalandırılacaklarının hükme bağlandığı; C) 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun "Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi"kenar başlıklı 8. maddesinde, internet ortamında yapılan ve içeriği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan "Çocukların cinsel istismarı", "Müstehcenlik" ve "Fuhuş" suçlarım oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verileceği hükmünün yer aldığı, Malûmlarıdır. 1/3

3 II- Cinsel istismar suçu mağduru çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, soruşturma ve kovuşturma makamları önünde maruz kaldıkları fiille ilgili tekrar tekrar ifade vermelerini engellemek gerekliliği göz önüne alınarak, Bakanlığımız ile Sağlık Bakanlığı arasında başlatılan bir proje kapsamında Ankara'da 01/10/2010 tarihi itibariyle cinsel istismar suçu mağduru çocukların ifadelerinin teknik imkanlarla, uzmanlar aracılığıyla alınmasını sağlayacak bir merkez kurulmuştur. Söz konusu merkezde, Cumhuriyet savcılarınca uzmanlar aracılığıyla alınan ifadelerin sesli ve görüntülü kaydı yapılmakta ve soruşturma veya kovuşturma makamları tarafından bu kayıtlar izlenmek suretiyle karar verilmektedir. Böylelikle, mağdur çocuğun ifadesi tekrar tekrar alınmamakta ve çocuk aynı travmayı tekrar yaşamamaktadır. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların mağduru çocukların ifadeleri, bu konuda eğitim görmüş uzmanlar tarafından alındığından, çocuk, işlenen suç nedeniyle en az seviyede örselenmekte ve çocuğa karşı işlenen suçun veya başka suçların ortaya çıkarılması sağlanmaktadır. Öte yandan, mağdur çocukların beden muayenesi ile vücuttan örnek alınması işlemlerinin de bu merkezlerde yapılması öngörülmektedir. III yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yukarıda zikredilen düzenlemelerinde belirtilen hususlarla ilgili olarak ortaya çıkan uygulama sonuçlarındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla, Türk Ceza Kanunu ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanunda değişiklikler öngören "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" taslağı Bakanlığımız tarafından hazırlanarak Başbakanlığa sunulmuştur. Tasarıyla, söz konusu suçların vesayet, üvey babalık, üvey analık, üvey kardeşlik, evlât edinen, evlâtlık veya koruyucu aile gibi ilişkiler nedeniyle işlenmesi durumunda, daha ağır ceza öngörülmesi ve bu suçlarla etkin mücadele edilmesi, bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanların tıbbi tedaviye tâbi tutulmaları ve tedavi amaçlı programlara katılmakla yükümlü kılınmaları suretiyle faillerin iyileştirilmeleri ve topluma kazandırılmaları hedeflenmektedir. IV- Adlî Tıp Kurumu Başkanlığıyla yapılan yazışmaya verilen cevapta; 31 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla, 6. Adlî Tıp İhtisas Kurulunda bekleyen dosya sayısının olduğu; Kurul başkanı, adlî tıp üyesi ve uzman raportör eksikliğinin giderilmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasıyla sonucunda çalışmaların hızlandırıldığı, dosya birikiminin hızlı bir şekilde eritildiği, 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla dosya sayısının 916'ya indirildiği, Kurula bir ayda gelen dosya sayısının ortalama 650 olduğu, raportörlerin dosya hazırlama süresi, raporların yazımı, kurul üyelerinin imzalarının tamamlanması hususları göz önüne alındığında kurulda işlem gören 916 dosyanın geçmişe dönük 2,5-3 aylık bir sürede gelen dosyalar olduğu, Kuruldaki günlük muayene sayılarının arttırıldığı ve randevu bekleme sürelerinin de ortadan kaldırıldığı; bilimsel teamüllere göre ruh sağlığı değerlendirilmelerinin erişkinler için olaydan 12 ay sonra, çocuklar içinse olaydan 6 ay sonra yapılmakta olduğu; 06/01/2014 tarihi itibarıyla erişkinlere 22/01/2014, çocuklara ise 31/03/2014 tarihine randevu verilmekte olduğu, olay sonrası bekleme süreleri göz önüne alındığında randevu sorununun ortadan kalktığı, Bildirilmiştir. 2/3

4 V- Soru önergesinde yer alan diğer hususlarla ilgili olarak İçişleri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarıyla yazılmalar devam etmekte olup, Bakanlığımıza bilgi iletildiğinde ayrıca cevap verilecektir. Bilgilerinize sunulur. Bakan

5 3/3