Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not"

Meryem Özgür Kiraz
8 yıl önce
İzleme sayısı:

1 Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Reading (Okuma) I hope you will visit me one day. ( Umuyorum bir gün beni ziyaret edeceksin ) I think your sister will like that cellphone. ( Bence kız kardeşin o cep telefonunu beğenecek ) Johnny will be 25 next Sunday. ( Johnny gelecek Pazar 25 olacak) I will/ I ll study English abroad. ( Yurt dışında İngilizce çalışacağım ) The prime minister will serve for four years. ( Başbakan, dört yıl boyunca hizmet edecek ) Our manager will be very happy. ( Müdürümüz çok mutlu olacak ) 1

2 Okay, I will/ I ll buy a new cellphone for you. ( Tamam, sana yeni bir cep telefonu alacağım ) I will/ I ll call you as soon as possible. ( En kısa sürede seni arayacağım ) What would you like to eat? I will/ I ll have pizza. ( Ne yemek isterdin? Pizza yiyeceğim. ) Bye! I will/ I ll be back! ( Bye! Geri döneceğim!) I won t (will not) do it. I m already tired. ( Yapmayacağım. Zaten yorgunum. ) We won t (will not) eat at the restaurant tomorrow. (Yarın restorantta yemek yemeyeceğiz.) 2

3 Grammar focus (Dil Bilgisi) will kelimesini, gelecekte olacak olaylar için kullanın. Örnek: He will enroll in the university. (Üniversiteye kaydolacak) Will ayrıca gelecek kararları ifade ederken kullanılır (genellikle anlık konuşmalar esnasında). Örnek: I will have pizza for lunch. (Öğle yemeği için pizza yiyeceğim) Will aynı zamanda, birisine bir şey yapmasını sorarken de kullanılır. Örnek: Will you please turn down the music volume? (Lütfen müziğin sesini kısar mısın? Negatif cümleler kurmak için de will not veya won t ( will not ın kısa hali) kullanabilirsiniz. Örnek: He will not enroll in the university. (Üniversiteye kaydolmayacak) I won t have pizza for lunch. (Öğle yemeği için pizza yemeyeceğim) 3

4 Speaking (Konuşma) 1) I will go to the gym by train tomorrow. (Çalışmak için yarın jimnastiğe gideceğim) 2) I m sorry, I forgot to send the . I will send it tomorrow. (Üzgünüm, eposta göndermeyi unuttum. Yarın göndereceğim) 3) He will be the next Prime Minister. (Bir sonraki başbakan o olacak) 4) I hope you won t be late tomorrow. (Umarım yarın geç kalmayacaksın) 5) My parents will come soon. (Ailem yakında gelecek) 6) I will be there at around 8:30. (8:30 civarı orada olacağım) 7) You will not like her. (Onu beğenmeyeceksin) 8) I will not buy unnecessary items this year. (Bu yıl gereksiz şeyler satın almayacağım) 9) The town will not get enough tourists next year. (Şehir gelecek yıl yeteri kadar turist almayacak.) 10) You won t like the movie. (Filmi sevmeyeceksin) 11) I won t be late tomorrow. (Yarın geç kalmayacağım) 4

5 Gap Filling (Boşluk Doldurma) Doğru kelimeleri kullanarak boşlukları doldurunuz. 1) Father : My head hurts. Father : Başım ağrıyor. Mother : Really? some aspirin. Mother : Gerçekten mi? Aspirin alacağım. 2) Jean : I don t know how to use this computer application. Jean : Bu bilgisayar uygulamasını nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Daniel : Don t worry, Jean. you. Daniel : Merak etme, Jean. Sana yardım edeceğim. 3) Jess : I need to speak to you today, Dave. Jess : Bugün seninle konuşmaya ihtiyacım var, Dave. Dave : I m going back but later. Dave : Geri döneceğim ama geç döneceğim. 4) Greg : It was nice to talk to you. you again tomorrow evening. Greg : Seninle konuşmak güzeldi. Yarın akşam seni tekrar arayacağım. Sam : Really? for your call. Sam : Gerçekten mi? Aramanı bekleyeceğim. 5) Greg : Coffee or tea? Greg : Kahve ya da çay? Sam : coffee please. 5

6 Sam : Kahve alacağım lütfen. 6) Sam : I m sorry, available later. Sam May May : Üzgünüm, Daha sonra müsait olmayacağım.. : It s okay, Sam. I understand. : Tamam, Sam. Anladım. 6

7 Translating (Çeviri) Aşağıdaki cümleleri İngilizce ye çeviriniz. 1) Merak etme. Onu yemeyeceğim. Söz veririm. 2) Onun (kadın) beğeneceğini düşünüyor musun? 3) Sabah 3 gibi varacağım. 4) Bir gün o (kadın) böyle kıyafetler alacak. 5) En kısa sürede seni arayacağım. (yardımcı kelime: olabildiğince çabuk = as soon as possible) 6) Pazar günü biletleri ödeyeceğim. Tamam mı? (yardımcı kelime: bilet = ticket) 7) Sırlarını kimseye söylemeyeceğim. 8) Onunla (kadın) gelecek hafta buluşmayacağım 7

Benzer belgeler

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It