Lesson 54 : Adjectival usage of the Participle. Ders 54: Sıfatların Ortaç (Sıfat-fiil) Kullanımı

Transkript

1 Lesson 54 : Adjectival usage of the Participle Ders 54: Sıfatların Ortaç (Sıfat-fiil) Kullanımı Reading (Okuma) The shocking crime left the jury members in tears. (Şok edici suç jüri üyelerini gözyaşı içinde bıraktı.) The jury members were so shocked by the crime that they actually cried. (Jüri üyeleri,suçtan dolayı şoka girip ağladılar.) The movie was more boring than John had expected. (Film, John'un beklediğinden daha John was utterly bored by the movie. (John filmden çok sıkıldı.) sıkıcıydı.) This week was long and exhausting! (Bu hafta uzun ve yorucuydu!) After such a long week, I am too exhausted to do anything. (Böyle uzun bir hafta sonra, birşeyler yapmak için çok yorgunum.) 1

2 The annoying noise made neighbors complain. (Sinir bozucu gürültü komşuları şikayet ettirdi.) Several annoyed neighbors complained about the noise. (Birkaç rahatsız komşu gürültüden şikayet etti.) Most people find autumn season depressing. (Çoğu kişi sonbahar mevsimini bunaltıcı buluyor.) Most people are depressed during autumn season. (Çoğu kişi sonbahar mevsiminde bunalımdadır.) 2

3 Grammar focus (Dil bilgisi Detayı) Sıfatsal ortaçlar sıfat olarak işlev gören fiillerden oluşan kelimelerdir. İki tür ortaç vardır. Bunlar geniş ve geçmiş zaman ortacıdır. Geçmişteki bir sözcük bir sıfat olarak kullanıldığında pasif bir anlam taşır. Fiilin yalın haline eklenerek oluşturulur. Genellikle birisinin hislerinden bahsetmek için geçmiş zaman ortacı kullanırız. Not: Bazı geçmiş eylemlerin düzensiz biçimleri vardır. Tom is not amused by sitcoms. (Tom, komedilerden hoşlanmıyor.) Geniş zaman ortacı, sıfat olarak kullanıldığında aktif bir anlam taşır. Fiilin yalın haline eklenerek oluşturulur. Genellikle bir kişi, şey veya hissi yaratan bir durum hakkında konuşmak için geniş zaman ortacı kullanırız. Sitcoms are not amusing (to Tom). (Komediler eğlenceli değil (Tom için).) 3

4 Speaking (Konuşma) 1) They think your story is boring because it s quite irrelevant. (Hikayenizin sıkıcı olduğunu düşünüyorlar çünkü oldukça alakasız.) 2) What a terrifying dog! (Ne korkunç bir köpek!) 3) He has been overwhelmed with work in the past few months. (Son birkaç ayda işine boğulmuş durumda.) 4) This was a frightening experience! (Bu korkutucu bir deneyim oldu!) 5) When students get bored they lose their focus. (Öğrenciler sıkıldığı zaman odaklarını kaybederler.) 6) Anxiety is naturally tiring. (Kaygı doğal olarak yorucudur.) 7) She is frightened of spiders. (Örümceklerden korkuyor.) 8) She felt an overwhelming desire to laugh. (Gülmek için yoğun bir istek hissetti.) 9) I don t enjoy sports because they make me tired. (Spordan hoşlanmam çünkü beni yorgun düşürüyor.) 4

5 Gap Filling (Boşluk doldurma) Boşlukları doğru cevaplarla doldurun. Her cümleden sonra fiilleri kullanın. 1) The one thing I fear most when socializing is running into someone who is. (bore) (Sosyalleşirken en çok korktuğum şey sıkıcı birine rastlamaktır.) 2) It s how many people I have grown apart from. (shock) (Kaç kişiden ayrı düşmüş olmam şok edici.) 3) I ve learned my lesson; I will never be by something like this. (annoy) (Dersimi öğrendim; Böyle bir şey yüzünden sinir olmayacağım.) 4) For some people life seems to be full of experiences. (frustrate) (Bazı insanlar için hayat çok sinir bozucu deneyimlerle dolu gibi görünüyor.) 5) A customer may not talk, but an unhappy one definitely will. (satisfy) (Memnun bir müşteri konuşmayabilir, ancak mutsuz bir müşteri kesinlikle konuşacaktır.) 6) materials are necessary to keep the students motivated. (interest) (İlginç materyaller, öğrencileri motive etmek için gereklidir.) 5

6 7) I am easily distracted and tend to get. (confuse) (Benim kolayca dikkatim dağılır ve kafam karışır.) 8) I don t like watching films on my own. To be honest, I don t like them at all. (depress) (Üzücü filmleri sık sık izlemekten hoşlanmam. Dürüst olmak gerekirse, ben onları hiç sevmiyorum.) 9) Did you hear the news about the incident? (shock) (Olayla ilgili şok haberi duydun mu?) 10) He gave me a smile and pulled me into a hug. (break) (Bana kırık bir gülümseme verdi ve bana sarıldı.) 6

7 Translating (Çeviri Çalışması) Aşağıdaki cümleleri İngilizce'ye çevirin. 1) Tarih okumak yorucu ve sıkıcıdır. 2) Emekli ailem Hawaii'de tatil geçiriyor. 3) Dün gece Japonya hakkında ilginç bir film izledik. 4) Kırık sandalyeyi ofisime koydu. 5) Leo mutfaktaki kaynar suyu kontrol etti. 6) Belediye Başkanı'nın bir sonraki projesi bölgemizdeki yıkık binayı tamir etmek. 7) Dün gece bozuk bilgisayarını bana verdi. 8) Bu çok ilginç bir kitaptı. 9) Gerçekten ilginç bir filmdi. Kız kardeşime de izlemesini gerektiğini söyleyeceğim. 10) Evlerinde konuşan papağan gördüm. 7